Bağışıklık sistemimiz
İnsan bağışıklık sistemi, bizleri enfeksiyon ve hastalıklardan uzak tutmak için tasarlanmış oldukça karmaşık bir hücre ve molekül ağına sahiptir. Egzersizin, bağışıklık sisteminin normal işleyişi üzerinde derin bir etkisi olduğu bilinmektedir. Kalp ve damar sağlığımız için düzenli olarak egzersiz yapmanın, bağışıklık sistemimizi iyileştirdiği, oluşabilecek eklem problemlerimizi azalttığı ve kanser, HIV, kalp-damar rahatsızlıkları, diyabet, ruhsal bozukluk ve obezite dahil olmak üzere birçok hastalık durumunda çeşitli bağışıklık hücrelerini arttırdığı gösterilmiştir.
Bir çoğumuzun normalde egzersiz ve fiziksel aktivitelerimizi yaptığımız spor salonlarına ve parklara erişimin kısıtlı olduğu bu dönemde, bağışıklık sistemimizi nasıl güçlü tutarız sorusu daha da önem kazandı. Üstelik sosyal izolasyon ve kısıtlamaların bağışıklık üzerindeki bilinen olumsuz etkileri, bu sorunu daha da karmaşık hale getiriyor. Vücudumuzdaki kortizon, izolasyon ve kısıtlamaların olduğu bu dönemlerde yükselir ve bağışıklık sistemimizin birçok kritik fonksiyonunu baskılayabilir. Stresli olduğumuzda, bağışıklık sistemimizin bir parçası olan T hücrelerinin enfeksiyon yapıcı ajanlara yanıt olarak çoğalma yeteneği, belirli bazı lenfositlerin vücudumuzdaki kanserli veya virüs bulaşmış hücreleri tanıma ve öldürme kabiliyetleri önemli ölçüde azalır. Bağışıklık hücrelerimizin, virüslerin ve diğer patojenlerin vücudumuza ilk girdikleri anda tutunmaları ve yer edinmesini önlemek için vücudumuzun (örneğin, üst solunum yolu ve akciğerler) savunmasız alanlarında devriye gezebilmeleri hayati derecede önemlidir. Bu süreç, virüsün etkisini en aza indirmek ve enfekte olmamız durumunda viral çözünürlüğü hızlandırmak için de önemlidir.
Egzersiz ve bağışıklık arasındaki ilişki
Her egzersiz, özellikle tüm vücudumuzun çalıştığı dinamik kardiyo egzersizi, kelimenin tam anlamıyla milyarlarca bağışıklık hücresini, özellikle virüs bulaşmış hücrelerin tanınması ve öldürülmesi gibi işlevleri yerine getirebilen hücre tiplerini anında harekete geçirir. Bu bağışıklık hücreleri daha ikincil bağışıklık organ ve dokuları devreye girmeden dalak ve kemik iliğinden kan dolaşımına geçer ve özellikle bağışıklığın gerekli olabileceği akciğerlere ve bağırsağa ulaşırlar. Egzersizle harekete geçirilen bağışıklık hücreleri virüs ve patojen ajanlara karşı vücudumuzun bekçileri olarak hazır durumda beklerler. Kan ve dokular arasındaki sık devridaim bizi enfeksiyona karşı daha dirençli kılar ve herhangi bir bulaşıcı ajanla başa çıkmak için daha donanımlı hale getirir. Egzersiz ayrıca bağışıklığın korunmasına yardımcı olabilecek çeşitli proteinleri, özellikle IL-6, IL-7 ve IL-15 gibi kas kaynaklı sitokinleri serbest bırakır. Tüm bunlar bizi enfeksiyonlara karşı korumak için adeta bir orkestra gibi çalışır. Egzersiz, genel olarak enfeksiyona daha duyarlı olan ve aynı zamanda içinde bulunduğumuz COVID-19 salgını sırasında özellikle savunmasız olarak tanımlanan yaşlı yetişkinler için oldukça faydalıdır.
Egzersiz ve Covid-19
Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda, düzenli egzersizleri devam ettirmemiz hayati derecede önemlidir. Egzersiz sadece bağışıklık sisteminin hücreleri ve molekülleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda izolasyon ve kısıtlamaların yarattığı stresin bağışıklık sistemimiz üzerindeki olumsuz etkilerine karşı da bizleri korur. Egzersizin korona virüslerüzerindeki etkilerine ilişkin şu ana kadar bilimsel veri bulunmamakla birlikte, egzersizin vücudumuzu grip, soğuk algınlığı ve uçuğa neden olan virüsler dahil olmak üzere diğer birçok viral enfeksiyondan koruyabileceğine dair kanıtlar vardır.
Covid-19 pandemi döneminde nasıl egzersiz yapmalıyız
Şu an için egzersiz yaparken oluşabilecek en önemli risk faktörü, COVID-19 virüsü ile temas etme olasılığımızdır. Bu nedenle sosyal mesafeyi ve uygun hijyenik önlemleri alarak egzersiz yapmanın yaratıcı yollarını bulmamız çok önemlidir. Egzersiz, Covid 19 virüsüne maruz kaldığımızda bizim enfekte olmamızı engellemeyebilir, ancak aktif kalmak virüsün zararlı etkilerini en aza indirmeye, semptomlarımızı iyileştirmeye, iyileşme sürelerimizi hızlandırmaya ve başkalarına bulaştırma olasılığını azaltmaya yardımcı olmak için bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir.